Kitapçılar; tanıtmaz, Okur; Yorum Yapmaz
Gerçekten çok can sıkıcı bir durum. Artık çoğumuz ekran başında ne okuyacağımızı belirleyip kitabı hızla satın alıyoruz.
Tabi ben ve çoğu ben yaştakiler hariç. Biz; gençlerin deyimiyle hala ‘dinozor’uz: kitaba dokunur, onu koklar, şöyle bir güzel sayfalarını çevirir, içindekilere hızla göz atar öyle karar veririz. Evet işte tam da bu sebeple ben aldığım tüm kitapları okurum.
Yani ben bir çoğu gibi: “kahretsin, bu kitap benim istediğim kitap değilmiş” diyerek onu bir köşeye atmam. Bu sayede aldığım her kitap benim için ayrı bir maceraya, keyfe dönüşür. Hatta zaman zaman aynı kitabı defalarca okuduğum olur.
Her seferinde de farklı bir duygu ve heyecanla okurum. Çünkü süreç içinde ben değişmişimdir. Ve şimdi tekrar okuduğum herşey benim için başka bir anlam taşır.
Peki Türkiye’de online kitap satış siteleri neden kitaplar hakkında yeterli bilgi vermezler?
Türkiye’de online kitap satış siteleri genellikle yayınevlerinin sunduğu kısa tanıtım yazılarını doğrudan kullanıyor. Yayınevleri de genellikle uzun, detaylı özetler veya kitapların içeriği hakkında derinlemesine bilgiler sunmuyor. Bunun nedenleri şunlar olabilir:
- Pazarlama alışkanlıkları: Kitapları özetleyen, dikkat çekici ve kısa açıklamalar tercih ediliyor.
- Okuyucu ilgisi: Çoğu okuyucu, uzun tanıtım yazılarını okumaktan ziyade kitabın ismine, kapağına ve yazarına göre seçim yapıyor.
- Rekabet eksikliği: Yurt dışındaki Amazon gibi platformlarda her kitap için ayrıntılı açıklamalar, örnek bölümler ve bağımsız yorumlar bulunurken, Türkiye’deki siteler bu konuda yeterince gelişmiş değil.
Hal böyle olunca elbette ki okuyucu da online kitap satış sitelerine katkı da bulunmak istemiyor. Yani sitedeki kitaplara yorum yazmıyor.
Oysa batılı ülkelerde bu tam tersi. Sadece bir kitabın altında yüzlerce ve hatta bazen binlerce yorum görüyorum ve çok şaşırıyorum. Hatta çok kıskanıyorum.
Bu sebeple matiz kitap yayınevi’ni kurduğum günden beri -yayınladığımız kitaplarla ilgili- online satış sitemize bolca bilgi yüklüyorum.
Matiz kitap’tan yeni eserler çıkardıkça da bunu sürdürüyorum. Yazarları kitaplarıyla ilgili, kitap okurunu bilgilendirmeye teşvik ediyorum.
Peki ya okurlar, onlar niye kitaplarla ilgili yorum yazmazlar?
Türkiye’de kitaplara yorum yazılmamasının sebepleri ise şunlar:
- Okuyucu alışkanlıkları: İnsanlar genellikle okudukları kitap hakkında yorum yapma alışkanlığına sahip değil. Beğendiklerini ya da beğenmediklerini paylaşmak yerine, kitap hakkında konuşmayı tercih edebiliyorlar.
- Geri bildirim kültürünün zayıflığı: Türkiye’de genelde tüketiciler memnuniyetsizliklerini dile getirirken daha aktif, ancak kitaplar gibi kültürel ürünlerde bu pek yaygın değil.
- İçerik üretme isteğinin az olması: Yurt dışında kitap yorumları bir “bookstagram” veya “booktube” gibi kültür oluşturmuşken, Türkiye’de bu alışkanlık yeterince yaygınlaşmadı.
- Yorum sistemlerinin caydırıcılığı: Bazı sitelerde yorum yazmak için hesap açmak, e-posta doğrulaması yapmak veya satın alma işlemi yapmak gerekiyor. Bu da insanları yorum yazmaktan vazgeçirebiliyor.
Ancak son yıllarda Instagram, YouTube ve Goodreads gibi platformlarda daha fazla Türkçe kitap yorumu görmek mümkün. Yani bu alışkanlık yavaş yavaş değişiyor. Umarım bu trend hızlanır ve yazı boyunca ele aldığım endişeler yok olur gider.